retorcerse el bigote

Kullanım örnekleri

retorcerse el bigote
twirl ones moustache
icon arrow

twirl

Phonetic: "/ˈtwɜː(ɹ)l/"

Part Of Speech: noun


Definition: A movement where a person spins round elegantly; a pirouette.


Definition: Any rotating movement; a spin.

Example: The conductor gave his baton a twirl, and the orchestra began to play.


Definition: A little twist of some substance; a swirl.


Definition: A prison guard.

icon arrow

twirl

Phonetic: "/ˈtwɜː(ɹ)l/"

Part Of Speech: verb


Definition: To perform a twirl.


Definition: To rotate rapidly.


Definition: To twist round.

icon arrow

ones

Phonetic: "/wʌnz/"

Part Of Speech: noun


Definition: The digit or figure 1.


Definition: The neutral element with respect to multiplication in a ring.


Definition: A one-dollar bill.


Definition: One run scored by hitting the ball and running between the wickets; a single.


Definition: A joke or amusing anecdote.


Definition: A particularly special or compatible person or thing.

Example: I knew as soon I met him that John was the one for me and we were married within a month.


Definition: (leet) Used instead of ! to amplify an exclamation, parodying unskilled typists who forget to press the shift key while typing exclamation points, thus typing "1".

Example: 2003 September 26, "DEAL WITH IT!!!!11one!!", in alt.games.video.nintendo.gamecube, Usenet

icon arrow

ones

Phonetic: "/wʌnz/"

Part Of Speech: pronoun


Definition: (impersonal pronoun, indefinite) One thing (among a group of others); one member of a group.

Example: Any one of the boys.  The big one looks good.  I want the green one.  A good driver is one who drives carefully.


Definition: (impersonal pronoun, sometimes with "the") The first mentioned of two things or people, as opposed to the other.

Example: She offered him an apple and an orange; he took one and left the other.


Definition: (indefinite personal pronoun) Any person (applying to people in general).

Example: One’s guilt may trouble one, but it is best not to let oneself be troubled by things which cannot be changed.  One shouldn’t be too quick to judge.


Definition: (pronoun) Any person, entity or thing.

Example: "driver", noun: one who drives.

icon arrow

ones

Phonetic: "/wʌnz/"

Part Of Speech: pronoun


Definition: Belonging to one.

icon arrow

ones

Phonetic: "/wʌnz/"

Part Of Speech: noun


Definition: A senior or first team (as opposed to a reserves team).


Definition: The cells located on the ground floor.

icon arrow

moustache

Phonetic: "/məˈstɑːʃ/"

Part Of Speech: noun


Definition: A growth of facial hair between the nose and the upper lip.

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

İster eğitim, iş veya kişisel amaçlar için İngilizce'den Türkçe'ye veya Türkçe'den İngilizce'ye çevrilmiş metinlere ihtiyacınız olsun, online çeviri siteleri aklınıza gelen ilk çözüm olabilir. Tercümanımız kurumsal, akademik, yasal, tıbbi terimleri yetkin bir şekilde dikkate alır. Ayrıca çeviri aşamasında, aklınıza gelen metnin, ihtiyacınız olan terimler kullanılarak, bu alanda profesyonellerle çalışarak ihtiyacınız olan tarzda tercüme edildiğinden emin olabilirsiniz.

Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.