soda şişesi

Kullanım örnekleri

soda şişesi
soda bottle
icon arrow

soda

Phonetic: "/ˈsəʊdə/"

Part Of Speech: noun


Definition: Sodium bicarbonate (usually baking soda).


Definition: Sodium carbonate (usually washing soda).


Definition: Sodium in chemical combination.


Definition: Carbonated water (water impregnated with pressurised carbon dioxide, originally made with sodium bicarbonate).


Definition: (especially in the northeast) Any carbonated (usually sweet) soft drink.


Definition: (especially in the northeast) A glass, bottle or can of this drink.


Definition: The first card in the dealing box in the game of faro, which is discarded to leave 51 cards in play.

icon arrow

bottle

Phonetic: "/ˈbɑ.təl/"

Part Of Speech: noun


Definition: A container, typically made of glass or plastic and having a tapered neck, used primarily for holding liquids.

Example: Beer is often sold in bottles.


Definition: The contents of such a container.

Example: I only drank a bottle of beer.


Definition: A container with a rubber nipple used for giving liquids to infants, a baby bottle.

Example: The baby wants a bottle.


Definition: Nerve, courage.

Example: He was going to ask her out, but he lost his bottle when he saw her.


Definition: (of a person with a particular hair color) A container of hair dye, hence with one’s hair color produced by dyeing.

Example: Did you know he’s a bottle brunette? His natural hair color is strawberry blonde.


Definition: A bundle, especially of hay; something tied in a bundle.


Definition: Intoxicating liquor; alcohol.

Example: to drown one’s troubles in the bottle


Definition: The tendency of pages printed several on a sheet to rotate slightly when the sheet is folded two or more times.

icon arrow

bottle

Phonetic: "/ˈbɑ.təl/"

Part Of Speech: verb


Definition: To seal (a liquid) into a bottle for later consumption. Also fig.

Example: This plant bottles vast quantities of spring water every day.


Definition: To feed (an infant) baby formula.

Example: Because of complications she can't breast feed her baby and so she bottles him.


Definition: To refrain from doing (something) at the last moment because of a sudden loss of courage.

Example: The rider bottled the big jump.


Definition: To throw away a leading position.

Example: Liverpool bottled the Premier League.


Definition: To strike (someone) with a bottle.

Example: He was bottled at a nightclub and had to have facial surgery.


Definition: To pelt (a musical act on stage, etc.) with bottles as a sign of disapproval.

Example: Meat Loaf was once bottled at Reading Festival.

Türkçe-İngilizce dosya Çevirmeni

Hızlı bir İngilizce'den Türkçe'ye çeviriye ihtiyacınız olduğunda arkadaşlarınıza ve ajanslara başvurmayı bırakın. Kendinizi uygulamamızla donatın ve bunu kendiniz, daha hızlı ve daha doğru bir şekilde yapmak için devasa kitaplığımızdan yararlanın. Uygulamalarımız iPhone, iPad, Mac ve Apple Watch ile yerel olarak entegre olur. Ayrıca, sınıfının en iyisi Safari, Chrome, Firefox, Opera ve Edge uzantılarımızla favori tarayıcınızı özelleştirebilirsiniz. Facebook sayfamızı ziyaret edin ve sütunumuzu okuyun - yeni gönderilerimizden bazıları burada görünecek. Teşekkürler!

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.